Uzmanlara Göre Trump’ın Başkanlığında Fosil Yakıt Üretimi Artacak
ABD’de 5 Kasım’daki başkanlık seçimini Donald Trump’ın kazanması sonrası Washington yönetiminin farklı alanlardaki politikalarında değişiklik yaşanması bekleniyor. Bu değişikliklerden biri de iklim politikaları olarak öne çıkıyor. İlk döneminde iklim düzenlemelerine karşı çıkan ve ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çeken Trump, temiz enerji politikalarına karşı olumsuz bir tutum sergilemişti.
Azerbaycan’da başlayan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’na (COP29) ABD Başkanı Joe Biden’ın müzakerecileri katılsa da, Trump yönetimi için bu konferans bağlayıcı nitelik taşımayacak.
Myndos Global Solutions’ın kurucusu ve çevre politikaları danışmanı Dr. Onur Kolçak, Trump’ın başkanlığının fosil yakıt üretimine olumlu etki edeceğini, ancak yenilenebilir enerji yatırımlarının da devam etmesi gerektiğini belirtti. Kolçak, Trump’ın enerji üretimi konusundaki politikalarının ABD’yi fosil yakıtlar alanında hızlı bir rekabete sokacağını ve özellikle petrol şirketlerinin büyük katkı vereceğini ifade etti.
Trump’tan Önce de İklim Planları Yetersiz Kaldı
Genç seçmenler arasında çevre konusunda farkındalık artarken, politikacıların çevre politikalarında yeterince adım atmadığı vurgulandı. Trump’ın iklim değişikliğiyle mücadelede yetersiz kalacağına dikkat çekildi. Kolçak’a göre, ABD’de petrol üretimine verilen önem her geçen dönem artarken, yeşil enerji konusunda ciddi adımlar atılamıyor.
Kolçak, “ABD’nin enerji üretimindeki artışın sebebi, yeşil enerji konusunda eksikliklerin giderilememesi. Önceki başkanlar da petrol üretiminde artış sağlamıştı. Bu durumu çözemedik.” açıklamasında bulundu.
Yeşil Dönüşüm ABD’de Yavaşlasa Bile Küresel Olarak Devam Edecek
Trump’ın ABD’yi “muhteşem” yapma hedefine odaklanmasıyla enerji politikalarını şekillendireceği belirtildi. Fosil yakıt üretimine verdiği önemle bilinen Trump’ın yeşil enerji konusunda mesafeli durduğuna ve sübvansiyonları azaltacağına işaret edildi.
İstanbul Portfoy Makro Stratejisti Berk Dinçtürk’e göre, ABD’de fosil yakıt üretimi artarken, yeşil enerjiye yönelik ivmenin dünyanın geri kalanında devam edeceği öngörüldü. Ekonomik krizlerin ortasında iklim konusunda geri adım atılmasının kaçınılmaz olduğu ve nükleer enerjiye geçişin iklim krizine katkı sağlayabileceği belirtildi.
